Kendinizi başarısız buluyorsanız, başarısız olduğunuz noktaları telafi etmeye çalışın ama başarılı olduğunuz yönleri es geçerek kendinize haksızlık da etmeyin. Bardağın boş kısmı kadar dolu kısmını da görmek gerek. Bazı durumlarda en büyük yenilginiz belki de en büyük kazancınızı ortaya çıkaracak şartları oluşturmakta, yeter ki farkında olun. Önemli olan başarısızlıklarınızdan ders almanızdır. Karşınıza çıkan fırsatların farkına varmak başarı için belki de ilk koşul.
Şartlar sürekli değişiyor. Önemli olan değişen şartlara uyum sağlamanız bu ise esneklikle olur. Bu aşamada okullarımızda bu esneklik yok diyenlere üniversitelerde artık girdiğiniz bölüm yanında çift dal (başka bir bölümden de ders alma) yapıldığını hatırlatmak gerekiyor. Diplomanız sizi bir mesleğe sınırlamıyor. Üstelik birçok meslek için salt o alanda eğitim görmeniz de gerektirmiyor. Özellikle AR&GE ve teknolojinin kullanıldığı alanlarda söz konusu mesleğe hatta sektöre sınırlı olma söz konusu değil.
Esneklik öncelikle katı kurallardan uzaklaşma, sorgulama ve alternatifler üretmeye çalışmadır. Böylece çağa ve değişime uyum sağlayabiliriz. Şirket sahibi veya yönetici iseniz çalışanlarınızda bazı ek kritere dikkat etmeniz gerekiyor. Hangi seviyede olurlarsa olsunlar çalıştıkları bölüme ve dolayısıyla şirkete katma değer sağlıyorlarsa, klasik kuralları sorguluyor, çözümler üretiyorlarsa eğer sorun yok ama bunların tersi söz konusu ise çok dikkat etmek gerek. Unutmadan görevlerinizi, yetki ve sorumluluklarınızı da sorgulamanızda yarar var.
Bireysel olarak tek yapmamız gereken başarılı olmayı istemek ve çözüm için olumlu tutum ve davranış içinde olmak ve yapılan olumlu çalışmalara katkıda bulunmak
Ülkemizde iyi şeyler de oluyor. Hepimizin bu çalışmalarda küçük de olsa katkısı, tuzu olmalı ki çocuklarımıza yaşanacak daha iyi bir Türkiye bırakabilelim. Daha iyi bir Türkiye için başarmaktan başka çaremiz yok.